Kalkan Masaj Salonu

Saat sekizde aşağı indim ve gazete okuyarak oyalandım. Saat sekiz buçukta, otuz beş yıl önce, içlerinde benim de yer aldığım Fransız 15’lerinin savaş başarılarıyla ilgili bir programı izlemekteyken aşina bir yüz holde belirdi ve kardeşim salonu kararlı adımlarla geçti. Gerard, şapkası elinde, her zaman olduğu şeklinde, otuz yıl süresince verdiği yanlış kararlardan, içine düştüğü kararsızlıklardan ve uğradığı başarısızlıklardan sonrasında ne istediğini ve amacına ulaşmak için nasıl davranacağını mutlaka bilir pozlarda dosdoğru üzerime geliyordu. İki erkek kardeşimin büyüğüydü. İşler… Artık ayakta duramıyorum. İşi bir Almana veya Amerikalıya devretme seçeneğim var. Görüyorsun, tipik olarak Fransızlara özgü bir konum. Baş eğmek zorunda kalmak, hayat alanını başkasına bırakmak, kocamış bir hayvana bile ağır gelir. Erkeklik onuruna dokunan bir durum… çok.” Kalkan Masaj Salonu

Kalkan Masaj Salonu

-minik olanı, Antoine, Valerien Dağı’nda, on dokuz yaşlarında kurşuna dizilmişti- ve enerji dolu, kararlı bir insan izlenimi veriyordu ki bu, ağzını açmadığı sürece iş toplantılarında benim oldukca işime yarıyordu. Citroen’inin direksiyonunda, başlangıcında şapkası, her vakit bir tek görmüş olduğumüz Fran- sızlardandı. Kalkan Masaj Salonu Güçlü güçlü, tıknaz, geniş omuzlu, masanın üzerindeki kırmızı şarap şişesiyle iyi ilişkiler içinde bulunan bir adamdı ve ailemizin haiz olduğu ziraat işletmesini sürdürmek için yaratılmıştı. Ne var ki, benim ‘sosyetik başarımı’ biraz kıskançlıkla izlediğinden, 1950’li yıllarda, taşınmaz mal ticaretinin vergi hariç yüzde yüz getirdiği ekonomik açüım periyodunun adım atarında, başını önüne eğip ucuz konut işine atılmış,

 

beş yılda bir milyarlık bir servet yapmıştı. 1968’de rüşvet ve feyk satmaca düzenlemekten yakayı ele vermiş, noksan gelir gösterme ve vergi kaçırma suçundan altı ay hapse mahkûm olmuş, bu mahkûmiyeti ertelenmiş, üç yüz milyon ceza ödemek zorunda kalmıştı ve tüm bunlar tam da Fransız liyakat nişanını alacağı sırada meydana gelmişti. Çok onurlu olduğundan, ayrıca bir de enfarktüs geçirmeyi ihmal etmemişti. Toplum içinde kazanmıştırkları ünün tartışılamadığı, kendisine yan bakılmasına katlanamayan insanlardandı. Haydi uyu. Bütün bunları düşünerek kendini tüketiyorsun…” Kalkan Masaj Salonu “Akşam sorunsı…” “Ne akşamı? Saat sabahın dördü…” “Laura…” Saslın gerisini getiremedim. Kim bilir geçmişe gereğinden çok bağlıydım: adamların kadınlarla hiçbir zaman kardeş olamadığı geçmişe…